- zencefil
- а бот. имби́рь
Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.
Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.
zencefil — is., bit. b., Ar. zencebīl 1) Zencefilgillerden, Hindistan ve Malezya da yetişen, yaklaşık 100 cm yüksekliğinde, kamış görünüşünde, çok yüksek ve otsu bir bitki (Zingiber officinale) 2) Bu bitkiden elde edilen ve baharat olarak kullanılan toz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Acem pilavı — is. İçine safran ve zencefil eklenerek yapılan, İran usulü bir pilav çeşidi … Çağatay Osmanlı Sözlük
baharat — is., ç., Ar. bahārāt Yiyecek ve içeceklere hoş koku ve tat vermek için kullanılan tarçın, karanfil, zencefil, karabiber vb. maddeler, bahar (II) Alttan alta, keskin bir baharat kokusu hissediliyor. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ektirmek — i, e Ekme işini yaptırmak Üstüne bol zencefil ektirdiğim salep fincanını iki elimle kavradım. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
zencefilgiller — is., ç., bit. b. Bir çeneklilerden, zencefil, kakule, zerdeçal gibi güzel kokulu bitkileri içine alan bir familya … Çağatay Osmanlı Sözlük
sırtını dayamak (veya vermek) — 1) (birine) bir yere dayanmak, yaslanmak ... kocaman duvara sırtını vererek üstüne zencefil ve tarçın serpilmiş salep içerlerdi. S. F. Abasıyanık 2) (birine) güçlü birine, bir yere güvenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
zencebîl — (A.) [ ﻞﻴﺒﺠﻥز ] zencefil … Osmanli Türkçesİ sözlüğü